Olaylar

1884 İstanbul Lisesi'nin 100 yılı aşan geçmişi Riyaziyeci (Matematik) Mehmet Nadir Bey'in Süleymaniye'de "Numune-i Terakki" adında bir özel okul kurmasıyla başlar.
1908
II. Meşrutiyet döneminde okul, Bezm-i Alem Valide Sultan'ın Sultan Mahmut Türbesi arkasında yaptırdığı eski İstanbul Kız Lisesi binasına taşınır.
1909
İlk ve orta sınıfları birleştirilerek öğretim süresi 5 yıla indirilir, İstanbul Leyli İdadisi adını alarak özel okul statüsünden çıkar.
1910
Türkiye'de "Lise" sözcüğü ilk defa bu okul için kullanılarak "İstanbul Lisesi" adını alır ve böylece kuruluş dönemini tamamlar.
1911
Türkiye'nin en büyük yontucularından Nejat Sier, "elif" ve "sin" harflerini ay yıldız ile birleştirerek okulunun ilk amblemini oluşturur.
1912
Beden Eğitimi Öğretmeni Ahmet Robenson okulda, İstanbul eğitim tarihi için önemli bir yenilik olan Keşşaf adlı bir izci örgütü kurar.
1913
Lise sınıflarında Fransızca Müfredat Programı uygulanır ve adı "İstanbul Sultanisi"ne çevrilir.
1915
Okul Karaköy'de ki Saint Benoit binasına taşınır. Savaş yıllarında hastane olarak kullanılan bina sarı renge boyanır. Çanakkale Savaşına gönüllü olarak katılan İstanbul Sultanisi öğrencilerinden 50'sinin pek çoğunun şehit düşmesi üzerine de, binanın pervazları siyaha boyanır. Böylece sarı-siyah olarak okulun renkleri belirlenir.
1917
Okula 22 Alman öğretmen getirilerek Edebiyat ve Tarih dersleri dışında Almanca eğitime geçilir.
1923
Beyazıt'taki Fuat Paşa Konağı'na taşınarak "İstanbul Erkek Lisesi" adını alır.
1927
Liseye sembol olmuş müdürlerden Celal Ferdi Gökçay göreve başlar.
1932
İstanbul Erkek Lisesi, Atatürk'ün isteği üzerine eskiden Duyun-u umumiye (devlet borçları) binası olarak kullanılan bugünkü binasına kavuşur.
1940
Okulun öğrencilerinden Orhan Omay, ilk biçimine sadık kalarak bugünkü amblemi yaratır.
1958
Türkiye ve Federal Almanya hükümetleri arasındaki ikili kültür ve eğitim iş birliği anlaşması çerçevesinde sağlanan öğretmen ve araçlar ile dönemin Milli Eğitim Bakanı, okulun mezun Celal Yardımcı'nın döneminde, okulda tekrar Almanca öğretimine başlanır ve okula sadece yatılı öğrenci kabul edilir.
1963
İstanbul Erkek Lisesi'ndeki "klasik" olarak anılan Türkçe müfredat uygulanan dönem biter ve son mezunlar verilir.
1964
İstanbul Erkek Lisesi'ne ilk kız öğrenciler gündüzlü olarak alınmaya başlanır.
1964
İstanbul Erkek Lisesi Anadolu Lisesi statüsüne geçirilir ve adı "İstanbul Lisesi" olarak değiştirilir.
1982
100. yıl kuruluş kıvancını yaşayan İstanbul Lisesi'nde yatılı öğrenciler için yapılan pansiyon binası hizmete girer.
1984
8 yıllık kesintisiz eğitim reformu sebebiyle İstanbul Lisesi'nin orta kısmına öğrenci alınmamasına karar verilir ve İstanbul Lisesi 1+4 yıllık eğitime geçer.
1998
İstanbul dışından gelen kız öğrenciler için yatılı bölüm açılır.
2005

Okulumuz Binamız

Düyun-u Umumiye

Düyun-u Umumiye, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde 24 Ağustos 1854'te başlayıp, tamamı ödeninceye kadar, yüzyıllık bir zamanı kapsayan borçların adıdır. Osmanlı Devleti, açılan savaş masraflarını karşılamak, bazı yenileşme atılımları yapmak, bütçe açığını kapatmak, hesapsız yapılan harcamalardan doğan borçları ödemek için, içten ve Avrupa ülkelerinden borç para alma yolunu tutmuş, üst üste ve aralıksız aldığı borç paralar o kadar çoğalmış ki, anapara ve faizlerini ödeyemeyecek bir hale gelmiştir.

Düyun-u Umumiye Binasının Mimarı değeri

Cağaloğlu'nda bugün İstanbul Erkek Lisesi olarak kullanılan eski Düyun-u Umumiye binası, İstanbul'da yapılan Birinci Ulusal Mimarlık dönemine geçişi sağlayan örneklerin başında gelmektedir.

1897 yılında tamamlanan bu yapının mimarlığını Fransız Alexandre Vallauri üstlenmiştir. O yıllarda Vallauri yalnız bu yapıyla yetinmemiş, İstanbul'un büyük boyutlu, maliyeti yüksek yapılarını Fransız sermayedarları ve Osmanlı ileri gelenleri için tasarlamıştır. Aynı zamanda Sanayi-i Nefise Mektebi'nde mimarlık hocası olarak görev yapan Vallauri bu süre içinde Galata'da Osmanlı Bankası; Gülhane'de Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi (eski Sanayi-i Nefise Mektebi); Beyoğlu'nda Pera Palas Oteli; Raimondo D'Aronco ile birlikte ise Mektep-i Tıbbiye-i Şahane (Haydarpaşa eski Lisesi) binalarını yapmışlardır.

Bunlar arasında Sultanahmet'te Yüksek Ticaret Okulu (eski Ziraat Nezareti), Yıldız Serencebey'de Şeyh Zafir Türbe - kitaplık ve çeşmesi, Tarabya'da İtalyan Sefareti, Beyoğlu'nda Botter Apartman. Kuruçeşme'de Nazime Sultan yalısı (yıkılmıştır), ve Yıldız Sarayının bazı bölümleri başta gelmektedir.

Düyun-u Umumiye Binası ve Mektebi Tıbbiye-i Şahane binaları yabancı simaların, dönemin dünyadaki yaygın özellikleriyle, Osmanlılarda ulusal akımın isteklerini birlikte değerlendirme çabalarını göstermesi açısından ilginçtir.

Bu yapılarda yer yer Mimar Sinan döneminin Mimarlık özelliklerinden, özellikle ve bezeme anlayışından aktarmalar, değerlendirmeler göze çarpar. Bu tür bir yaklaşım, yabancı mimarların Osmanlı yönetiminde, egemen akıma kendilerini uydurarak iş bulabilme isteklerini de ortaya çıkarmaktadır.

İstanbul Erkek Lisesi Binasında birçok noktada, özellikle cephe malzemelerinde, kemerlerde, saçaklarda Osmanlı dinsel ve sivil yapılarının mimarlık öğelerinden yararlanıldığı görülmektedir. Bunun dışında anıtsal mekânların varlığı, yapının büyük boyutlarda ele alınışı o dönemin ekonomik yapısıyla çelişki göstermektedir.

Kısaca bu ve benzeri yapılar, Milli Mimari Birinci Ulusal Mimarlık akımının anıtsal ön örnekleri olup, dönemini tüm özellikleriyle yansıtması açısından büyük önem taşımaktadır.

Mimar Alexander Vallaury

Sanayi-i Nefise Mektebi'nin açılmasıyla, yabancı mimarlar Türkiye'de öğretim alanına girmişlerdir. Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Okulu) mimarlık bölümünün hocası olan Vallauri, öğrenci yetiştirme etkinliklerinin yanında birtakım binalar da yaptı.
Sanayi-i Nefise Mektebi, Arkeoloji müzesi, Düyun-u Umumiye Binası, Pera Palas, Tıbbiye olarak yapılan ve inşaatı 1901'de tamamlanan Haydarpaşa Lisesi, Karaköy'deki Voyvoda Caddesi'nde Osmanlı Bankası, Reji Şirketinin binaları da Vallauri'nin eseridir.

Armamız

İlk okul amblemi 1915-1916 yıllarında tasarlanmıştır. Amblem İstanbul Sultanisi'nin ilk harfleri 'elif', 'sin', gül, yıldız ve hilal'den oluşmaktadır. Bu amblem daha sonra 1917’de okul mezunu Nejat Sirel tarafından değiştirilir. Sirel tasarımında "gül" sembolünü kaldırmıştır. Okul amblemine son şekli Orhan Omay’37 tarafından verilmiştir. Orhan Omay kendisiyle yapılan ropörtajda, son yaptığı tasarımda İstanbul'un İ'sini; Lisenin L'sini ve lisenin izci grubunun adı olan Sakarya'nın S'sini; ay ve yıldızla bir arada yeniden tasarladığını ifade eder.

E- BÜLTENİ ALMAK İÇİN




GOOGLE ÖZEL ARAMA